Wisteria

Kanser Türleri Nedir?

Genel olarak aşağıdaki kanser türlerini sayabiliriz:

Akciğer Kanseri

Akciğer dokusundan olan hücreler, ihtiyaç ve kontrol dışında çoğaldığı takdirde tümör oluşur. Oluşan kitle zamanla büyüyüp çevre yahut dolaşım yoluyla uzak organlara sıçrayabilir.

Akciğer kanseri iki ana gruba ayrılır:

  • Küçük Hücreli Akciğer Kanseri
  • Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri

Hastalık ileri aşamaya gelmeden hastada önemli bir şikayete yol açmayabilir.

Beyin Tümörü

Beyin tümörleri, benin (iyi huylu) ve malign (kötü huylu) olarak sınıflandırılır. Kötü huylu tümörler kontrolsüz çoğalma özelliği olan hücrelerle oluşabileceği gibi vücudun başka yerindeki bir tümörün beyne yayılması ile de kendini gösterebilir. İyi huylu tümörler ise kafatası içinde, beyin dokusu dışında gelişen tümörler olarak adlandırılır.

Böbrek Kanseri

Böbrekler karın üst bölgesinin arka kısmında bulunurlar. Böbrekte en sık görülen tümör basit böbrek kistleridir. Böbrek kisti iyi huylu bir kitle olup kanserden tamamen farklıdır ve insan yaşamını tehdit etmez.

Böbrek kanseri (renal hücreli kanser) böbrekten kaynaklanan kötü huylu tümörün ismidir. Böbrek kanseri, erken teşhis edildiği takdirde iyileşme oranı oldukça yüksek bir kanser türüdür. Genellikle ileri yaşlarda ve kadınlara oranla erkeklerde daha sık ortaya çıkabilir. 

Cilt Kanseri

Birden fazla türü olan cilt kanseri, cilt dokuları kaynaklı en sık görülen bir kanser türüdür. Tüm kanser vakalarının yaklaşık yarısı cilt kanseri olsa da kanser ölümlerinin en az nedenidir. İlerleyen yaşla cilt kanseri riskinde de artış yaşanır. Bunun sebebi de güneş ışığında daha fazla kalmak olabilir. 

Gırtlak Kanseri

Gırtlak boğazın altında, yutağın önünde yer alır ve ses tellerinin de bulunduğu ve besinlerin nefes borusuna kaçmasını engelleyen organımızdır. Gırtlak (larenks) kanseri, gırtlak bölgesinde yer alan bazı hücrelerin kontrolsüzce çoğalarak tümöre dönüşmesi sonucu ortaya çıkar.

İnce Bağırsak Kanseri

İnce bağırsağın sindirim sisteminde kapladığı yere kıyasla tümörün görülme oranı oldukça düşüktür. İnce bağırsak kanserinin ortalama olarak görülme yaşı 57 olarak kabul edilebilir. İnce bağırsak tümörleri çeşitli genetik hastalıklara sahip ve bağışıklık sistemi direnci azalan kişilerde daha çok görülür. Hastalarda herhangi bir belirti olmayabilir. Genel kanser tanılarını içeren rahatsızlıklar söz konusu olabilir. 

 

Kalın Bağırsak Kanseri

Kalın bağırsak kanseri, rektum ve kolonda görülen kanserli büyümeleri kapsar. En sık görülen 5 kanser türünden biridir. Kalın bağırsakların yaklaşık 150 cm’lik üst kısmına “kolon”, 20 cm’lik alt kısmına ise “rektum” adı verilir. Her yaşta görülebilmelerine rağmen sıklıkla 50 yaşından sonra kendini göstermektedir. Önemli belirtilerine normalde olduğundan daha ince dışkılama, sebepsiz kilo kaybı, sürekli yorgunluk, bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, dışkıda kan, bulantı ve kusma örnek verilebilir.

Kalın bağırsak kanserindeki bulgu ve belirtiler, tümör evresine göre değişiklik gösterebilir. Kanserin erken dönemlerinde kişide fark edilir bir ağrı olmayabilir.

Kan Kanseri

Lösemi, bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olan akvuyarların normalin üzerinde kontrolsüz çoğalması sonucu oluşan bir kanser türüdür. Çocuklarda en sık görülen kanser tiplerinden biri olan lösemi, sıklıkla 4 yaş altında kendini göstermektedir. Genel olarak lösemiler tüm kanser türlerinin %2’lik kısmını oluştururlar.

Kontrolsüz çoğalan hücreler kan hücrelerinin yerini alır ve hasta enfeksiyona açık hale gelir. Tanı sürecinde kemik iliği biyopsisi, özel kan testleri ve genetik testler yapılmasına ihtiyaç duyulabilir.

Karaciğer Kanseri

Karaciğer kanserleri çoğunlukla hepatosit adı verilen karaciğer hücreleri kökenlidir. Çoğunlukla Hepatit B veya Hepatit C hastalığı geçiren ve virüs taşıyıcısı ya da kronik hepatit olan kişilerde karaciğer kanseri riski artar. Ayrıca siroz hastalarının da karaciğer kanserine yakalanma riski vardır. Genel olarak diğer kanser türlerine göre daha az rastlanır.

Karaciğer kanserinin bulguları olarak karında şişlik, kilo kaybı, iştahsızlık, ateş ve ciltte sararma, idrar renginde koyulaşma belirtilebilir.

 

Lenf Kanseri (Lenfoma)

Lenfoma, lenfositlerin oluşturduğu bir kanser türüdür. Lenf dokusunun kanseröz tümörünün genel adıdır. Lenf kanseri, normal hücrelerin hızla çoğalması ya da normal lenfositlere göre daha uzun süre yaşaması ile meydana gelir. Lenfoma bulaşıcı değildir ve oluşum nedeni kesin olarak bilinememektedir. Lenfomanın en sık görülen belirtisi boyunda, koltuk altlarında ve kasık bölgesinde bulunan lenf bezlerinin (lenf düğümleri) şişmesidir.

Meme Kanseri

Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerde gelişen ve kadınlarda görülen kanser tipleri içerisinde en çok görülen kanser türüdür. En sık görülen tipi, meme kanallarından kaynaklanan “duktal” kanserdir.

Meme kanserinde genetik faktörler ve normal yaşlanma ile ortaya çıkan bozukluklar önemli olsa da sadece %7-9’luk kısmı ailesel geçişlidir.

Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi çoğunlukla memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Nadiren ağrı da oluşabilir.

Meme kanseri riskini azaltmak mümkündür. Dengeli beslenmek, sigara içmemek, sınırlı alkol tüketimi gibi konularda dikkat etmek meme kanseri riskini azaltmaya yardımcı olur.

Mide Kanseri

Mide kanseri oldukça hızlı ilerleyip yayılan bir kanser türüdür. Komşuluk, lenfatik yol ve kan yoluyla yayılabilir. Mide kanseri çevre organ ve lenf bezlerini etkileyebilir.

Mide kanserinin en sık görüldüğü yaş aralığı 50-60 olarak belirtilebilir. Kanserin sebebi tam olarak bilinememektedir.  Kanserin ileri evrelerinde, mide bölgesinde rahatsızlık ve ağrı, kilo kaybı, mide bulantısı ve kusma gibi çeşitli belirtiler baş gösterir.

Over (Yumurtalık) Kanseri

Dünyada kadınlar arasında en sık görülen kanserlerden biri olan yumurtalık kanseri yaş, yaşam stili, doğurganlık ve genetik vb. faktörler sebebiyle ortaya çıkabilir.

Genel olarak değerlendirildiğinde; inatçı kasık ve karın ağrısı, artmış karın çevresi, inatçı şişkinlik, yeme güçlüğü ve çabuk doyma, artmış idrara çıkma ihtiyacı veya aciliyet hissi hastalığın belirtileri arasında ifade edilebilir.

Pankreas Kanseri

Pankreas, birçok önemli görevinin yanı sıra gıdaların sindiriminde ve kan şekerinin dengede tutulmasında önemli rolü olan bir organımızdır.

Pankreas kanseri organın her bölgesinde gelişebilirken sıklıkla organın baş bölgesinde varlığını gösterir. Erkeklerde daha çok görülen pankreas kanseri ortalama olarak 60 yaşından sonra görülür. Sarılık en sık ve erken ortaya çıkan belirtisi olsa da kilo kaybı, sırt ve karın ağrısı, sindirim zorluğu, şişkinlik, hazımsızlık, bulantı-kusma, ishal vb. pankreas kanserinin belirtileri arasında yer alabilir.

Prostat Kanseri

Prostat sadece erkeklerde bulunan bir bezdir ve idrarı mesaneden penise taşıyan kanal olan üretrayı çevrelemektedir. Erkek hormonları prostatın büyümesini sağlar. Prostat kanserinin sebepleri kesin olarak bilinmemekle birlikte kanserin en önemli risk faktörü yaştır. 45 yaşın altında nadiren görülür. Prostat kanserinin erken tanısı için 50 yaş üstü erkeklerin her yıl taramadan geçmesi kanser riskini azaltma konusunda etkili olabilir.

Prostat kanseri belirtileri olarak idrar yapmada yaşanan zorluklar, ereksiyon problemi, idrarda kan gibi şikayetler ifade edilebilir.

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri

Serviks, rahim boynunun diğer bir adıdır ve rahmin vajinaya açıldığı yerdir. Serviks kanseri önlenebilir bir hastalıktır. Smear/Pap-smear testiyle tarama sayesinde serviks kanseri riski oldukça azalmıştır.

Serviks kanseri için risk oluşturan HPV genellikle kişiye cinsel yolla bulaşır. HPV’den korunmak için özellikle puberteden önce aşı yapılması önerilebilir.

Safra Kesesi Kanseri

Safra kesesi karaciğerin altında bulunan, karaciğerin üretmiş olduğu safranın depolandığı, kastan yapılmış bir organdır. Karaciğer tarafından yapılan safra bu kese içinde geçici olarak depolanır.

Safra kesesi kanseri tüm sindirim sistemi kanserleri arasında 5. sırayı alır. Bu kanser en çok 55 yaşın üzerinde görülürken 70 yaşlarında daha sık görülebilir ve hastaların çoğu kadındır. Hastalığın başlangıç şikayetleri ortalama olarak tanı konulmadan 3-6 ay önce başlayabilir. Kesin tanının konulabilmesi için ameliyat ile patolojik inceleme gerekebilir. 

Testis Kanseri

Testis tümörleri, nadir görülse de 15-35 yaş arasında sık görülebilen kötü huylu tümörlerdir. Son yıllarda teknolojide yaşanan gelişmelerle ileri görüntüleme yöntemleri ve tümör belirteçlerinin birlikte kullanılması, cerrahi tekniklerdeki ilerleme ve çoklu ilaç kemoterapi protokollerinin kullanılması ile genel sağ kalım oranlarında artış yaşanmaktadır. Testis tümörlerinin kesin nedeni bilinememektedir. 

Tiroid Kanseri

Tiroid boynun ön tarafında, Adem Elması’nın alt kısmında yer alan bir iç salgı bezidir. Tiroid bezindeki kanserlerin %80-85’i Papiller ve Folliküler tipte, genellikle iyi seyirli kanserlerdir. Kanser genellikle tiroid bezinde oluşan yumru (nodül) ile kendini gösterir.